Cinsel İşlev Bozuklukları ve Tedavisi

Cinsel konular özellikle ülkemizde konuşulması, paylaşılması zor tabu konulardandır. Hal böyleyken cinsel problemlerin paylaşılması da bir o kadar zorlu bir süreç haline gelmektedir. Halbuki her insan hayatının belli bir evresinde herhangi bir cinsel problem yaşamaktadır. Dolayısıyla, geç kalınmadan cinsel sorunların teşhis edilip çözümlenmesi gerekir, bu hem kişinin psikolojik durumunu hem de partnerle yaşanan ilişkinin kalitesini olumlu yönde etkiler. Cinsel terapi, cinsel bozukluğun çözümlenmesine yardım etmesinin yanısıra, çiftin ilişkisine ve bireyin yaşamındaki tetikleyici başka sorunlara da dokunduğundan oldukça faydalı bir terapi biçimidir. 

Her insan yaşamın belli bir evresinde cinsel problemlerle karşı karşıya kalabilir. Bu problemin tedavi edilmesi gereken bir problem olması için devamlı ve yineleyici olması gerekmektedir. Arada sırada, nadiren, duruma bağlı olarak değişen sorunlar her zaman terapi gerektirmeyebilir. Ayrıca, cinsel terapiye ihtiyaç olup olmadığını tespit etmeden önce mutlaka bireyin probleminin biyolojik bir faktöre bağlı olup olmadığı araştırılmalıdır.  

Cinsel terapinin süresi bireylerin terapiye olan inancına, dirençlerine, partneriyle olan ilişkisinin niteliği vb faktörlere göre değişmekle birlikte en az 12 seans gerektiren bir terapi biçimidir. Yapılandırılmış bir terapi biçimi olmasının yanında, ilişkinin dinamikleri üzerinden de çalışıldığı için terapinin süresi bireyden bireye göre değişmektedir. Bu 12 seansın sıklığı da aynı şekilde partnerlerin her ikisine bağlı olarak değişmektedir. 

Cinsel işlev bozukluğu, bireyin biyolojik, psikolojik veya sosyal olarak cinselliğe hazır olmaması durumudur. Bu üç faktörden birinde yaşanan hazır ve rahat olmama durumu bireyin cinsel problemler yaşamasına sebep olur. Erektil disfonksiyon, premature ejekülasyon, cinsel isteksizlik, anorgazmi, cinsel tiksinti bozukluğu, disparoni erkeklerde; vajinismus, cinsel uyarılma bozukluğu, cinsel tiksinti bozukluğu, anorgazmi, disparoni, nemfomani, cinsel isteksizlik ise kadınlarda görülen cinsel işlev bozukluklarındandır. 

Cinsel terapi, yapılandırılmış bir terapi çeşidi olmakla birlikle psikodinamik unsurların da bolca kullanıldığı bir terapi türüdür. Cinsel terapide, kişilerin içsel dünyasına dair çözümlemeler yapılmakla birlikte uygulamaya yönelik bazı ödevler eşliğinde yaşantıların kontrollü devam etmesine çalışılır. Cinselliğin yaşandığı partnerle olan ilişkinin yapısının, bireyin aile dinamiklerinin incelenmesi sonuca ulaşmada çok önemli unsurlardır. Cinsel terapinin amacı, cinsel işlev bozukluğunun nedenlerini saptamak, bu nedenleri terapiyle bertaraf etmek, eş zamanlı olarak davranışsal ev ödevleriyle çiftlerin sorununun altından birlikte kalkmasını sağlamaktır. Cinsel terapide unutulmaması gereken en önemli şey, bu problemin ilişki içinde bulunan her iki bireye de ait olduğudur. Problem tek taraflı olmadığı için de birey partneriyle tedaviye alınır. Ayrıca cinsel terapinin çift terapisinden ayrılması söz konusu olamaz.



Uzm. Psikolog Aslı Handan Avşar